PERU YOLLARINDA 4 (AREQUİPA)

Sabah 5:00 civarında “Beyaz şehir” de denilen, etrafı volkanlarla çevrili Arequipa’ya ulaştık. “Beyaz şehir” unvanını da volkanik beyaz kayalardan yapılan alımlı binalarına borçlu.

Peru Hop’un hizmetlerinden biri de varış noktalarında müşterilerini konaklayacakları yerlere taksi veya minibüslerle taşıması. Peru Hop’un Arequipa’daki durağı Flying Dog isimli hostelin önündeydi. Oradan herkesi konaklayacakları yerlere gönderdiler. Flying Dog’da kalanlar olarak kalabalık bir grup hostele girdik. Sabah erken olduğu için hep birlikte resepsiyonda beklemeye başladık. Saat 7:00 gibi odaları dağıtmaya başladılar. O da ne? Booking.com’dan yaptığımız rezervasyon görünmüyordu. Bir daha dikkatli baktık ki bizim hostel 5/6 sokak ilerideki Flying Dragon’muş! Homur homur kucakladık çantalarımızı yola koyulduk.

PLAZA DE ARMAS’TA TÖREN

Yolumuz şehrin merkezi Plaza de Armas’tan geçiyordu.  Meydanda askeri tören vardı! Ne oluyor diye etrafa sorduk. 24 Eylül “Silahlı Kuvvetler Günü”imiş. Belediye binasının önüne platform hazırlanmış, askeri ve sivil erkan çoktan yerlerini almış. Biz de elimizde çantalarımız izlemeye başladık. Önce askeri erkan sonra Vali tören kıtalarını selamladı. Daha sonra bayrak ve flama töreni yapıldı. Konuşmalar yapılırken biz ayrıldık. Flying Dragon’a gittik.

ARKEOLOJİ MÜZESİ

Eşyalarımızdan kurtulduktan sonra ilk durağımız Arkeoloji müzesi oldu. Çok küçük bir müze ancak içindeki mumyaları ile İnka ve öncesi dönemlere ait çok önemli bilgiler veriyor. Kraliyet ailesine ait olan mumyalar uzun bir işlemden geçirilerek mumyalanmış. Fetüs pozisyonu verilip birkaç kat kumaşla sarılmışlar. Kap kacak ve süs eşyası gibi eşyalarla birlikte sepetlerin içerisinde gömülmüşler. Reenkarnasyona inanan İnkalar dünyaya fetüs pozisyonu ile geldiklerini, yeniden doğumları için tekrar fetüs pozisyonu ile gömülmeleri gerektiğine inanıyorlarmış.

Burada fotoğraf çekmek yasak. Çaktırmadan bir kaç tane çekebildim.

UNİVERSİDAD CATALİCA DE SANTA MARİA

Bu ilginç bilgilerden sonra “Buzlar Prensesi Juanita”yı görmeye Universidad Catalica de Santa Maria’da bulunan Andean Sanctuaries Müzesine gittik. Burada da fotoğraf çekmek yasak ve görevliler birebir sizinle geziyorlar. o yüzden maalesef fotoğraf çekemedim.

1995 yılında Sabancaya volkanı patlamış. Püsküren sıcak küller, yakınında bulunan 6.305 m. yükseklikteki Ampato dağının tepesindeki bazı buzulları eritmiş. Bu da buzlar altında çok iyi korunan Juanita’nın mezarının bulunmasına neden olmuş.

İnkalar doğal afetlerden korunmak, verimli bir hasat dönemi geçirmek gibi konularda tanrıları sakinleştirmek için insan kurban ediyorlarmış. Tahminen Juanita, Cusco’dan yola çıkan tören alayı ile 6.305 m.lik dağın zirvesine ulaşmış. Yapılan klinik araştırmalarda 12/14 yaşları arasında bir kız çocuğu olduğunu, tahmini olarak 600 yıl önce kafasına aldığı bir darbe ile İnka tanrılarına kurban edildiğini, küçük kızın öldürülmesinden yaklaşık bir yıl önce kurban olarak seçildiğini, çok iyi beslendiğini, son 6/8 haftayı koka ve chicha alkolü ile yarı sarhoş geçirdiğini tespit etmişler.

Arkeologlar bölgenin İnkalar için kutsal alan olduğunu düşünerek araştırmalara devam etmişler. Böylece iki kız ve bir erkek çocuğunun daha donmuş bedeni ile eşyalarının olduğu mezarları keşfetmişler. Mezarlarda altın, gümüş takı, toka, objeler, kap kacak ile erkek çocuğa ait altından minik lama heykelcikleri çıkartılmış.

Arequipa’nın etrafında çok sayıda volkan var. Yapılan araştırmalarda dokuz tanesi İnkalarca kutsal alan olarak kullanılmış. Buralarda da kurban edilen çocukların mezarları bulunmuş.

Sanıyorum reenkarnasyona inanmaları, çocuk kurban etmelerini kolaylaştırmış. Yoksa aileler izin vermezlerdi.

LA MERCED KİLİSESİ

Bu ilginç müzeden çıktığımızda dışarıda bir gürültü patırtı gırla gidiyordu. Doğruca sesin geldiği yere yöneldik. Askeri birlikler kocaman devasa bir “Bakire Merced” ikonu gezdiriyorlardı. Önde din adamları tütsü sallıyor, onun arkasında daha üst düzey papazlarla, komutanlar yürüyor, arkada bando çalıyor, sokaktaki binalardan üzerlerine gül yaprakları atılıyordu. Bizim için oldukça farklıydı. La Merced Kilisesinin kapısına gelindiğinde Baş Rahip dualarla karşıladı. İkonu bin bir güçlükle yerine yerleştirdiler. Anladık ki “Silahlı Kuvvetler Günü”ndeki kutlamalardan biri de ordunun koruyucu Azizesi Bakire Merced’in gezdirilmesiymiş.

Bu etkinlikten sonra Basilica Cathedral of Arequipa’ya geçtik. Oldukça büyük. Dikkatimizi çeken ise çok koyu tenli İsa ikonu oldu.

Öğlen çoktan geçmiş karnımız açıkmıştı. Biraz terste kalsada rotamızı Mercado Arequipa’ya çevirdik. Oldukça büyük bir kapalı pazar yeri. Her şey satılıyor. Biz de her zaman ki gibi karışık meyve suları ile gözümüzün önünde pişen sıcak yemeklerinden yedik.

Daha sonra şehirden patlama sesleri gelmeye başladı. Eskiden bayramlarda çocuklar torpil atarlardı ya aynı ses. Kutlamalar devam ediyordu. Bu sefer Aeroqipa’nın en önemli yerlerinden olan Santa Catalina Manastırının terasından torpil atıyorlarmış. Kilise kısmının içine girdiğimizde, iç bahçesinde bandonun çaldığını gördük. Merak kediyi öldürürmüş. Biz de ne oluyor diye meraktan papaz odalarından geçip bahçeye ulaştık. Bahçeyi bulana kadar karşımıza kimse çıkmadı. Cam kapı kapalıydı. Kapıyı çaldık birisi açtı. Biz de diğer davetlilerle birlikte sandalyelere oturup konseri dinledik. Güzel bir etkinlikle günü bitirdik.

Arequipa’da iki gecesi Colca Kanyonunda olmak üzere toplam beş gece kaldık. Her anımızı dolu dolu yaşadık.

Anlatacak çok şey var ama şimdilik bu kadar olsun. Colca Kanyonun’da buluşmak üzere, hoşça kalın……

Hayallerinize Dokunmanız Dileğiyle…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir