PERU YOLLARINDA 9 (CUSCO 2)

Klasik İnka yürüyüşünden döndüğümüzde çok yorgun bir o kadar da mutluyduk. O gece deliksiz uyuduk. Sabah erkenden kalktık. Ziyaret edilmesi gereken çok yer vardı ama zamanımız çok azdı. Kahvaltıdan sonra, 10 gün süresince geçerli olan ve 16 tarihi yeri ziyaret edebileceğimiz kombine biletimizi “Boleto Turistico Del Cusco”yu almak için Municipality of Cusco’ya yani Belediyeye gitmek üzere yola çıktık. Yolumuzun üzerinde bulunan San Pedro Kilisesi’nde miniklerin oluşturduğu kortej bizi bekliyordu. Önde özel kıyafetler giymiş minikler, arkalarında bando, etrafta anneler, biz meraklı turistler hep birlikte Plaza de Armas’a kadar danslar ve müzikler eşliğinde yürüdük. Daha sonra biletlerimizi alıp, şehri gezmeye başladık.

GÜNEŞ TAPINAĞI

Şehirde ilk görülmesi gereken Qoricancha ya da Templo del Sol yani “Güneş Tapınağı”. (Ufak bir ayrıntı, burayı gezmek için kombine biletin dışında ekstra bir bilet almak gerekiyor.) Bildiğiniz gibi Cusco şehri pumanın vücut yapısı şeklinde planlanmış. Güneş Tapınağı da pumanın kuyruğunu oluşturuyormuş. Kesme taşlardan yapılan tapınağın duvarları, vakti zamanında altın kaplamaymış.

İç bahçesindeki avluda ise altın heykeller varmış. Pizzaro’nun, Atahualpa için istediği bir oda dolusu altın ile iki oda dolusu gümüş fidye talebinin büyük bir kısmı Güneş Tapınağı’ndan sökülen altınlarla karşılanmış.

Sadece soyluların girebildiği tapınakta, dinsel törenlerin dışında astroloji çalışmaları da yapılmış. Ay ve yıldızlar incelenmiş, samanyolu tarif edilmiş, güneşin hareketleri ile mevsimlerin oluşması belirlenmiş.

Tapınaktaki en önemli obje, “Güneş diski”nin replikası. Orijinali altın olan levhanın İnkaların kutsal kitabı olduğu düşünülüyormuş. Levhanın üzerinde ay, yıldızlar, kadın, erkek, ağaç gibi kabartma motifleri vardı.

İspanyol istilasında tapınak yıkılarak, temelleri üzerine Santa Domingo Manastırı inşa edilmiş. Daha sonrasında bölgede yaşanan depremlerle yıkılan manastır şimdiki halini 1950 yılında almış. Birinci derece deprem bölgesi olmasına rağmen bu zaman zarfında İnka temelleri zarar görmemiş.

Tapınağın hemen arkasındaki büyük bahçede kombine biletlerimizin geçerli olduğu “Museo de Sitio Qoricancha” bulunuyor. Müze, oldukça küçük fakat içinde büyük ayrıntılar saklıyor. Kraliyet ailesine ait olduğu düşünülen cenin pozisyonundaki mumyalar, altın ve gümüş takılar, objeler, toprak kaplar sergileniyor. İnanılır gibi değil fakat İnkalar beyin ameliyatı da yapıyorlarmış. İşte o kafatasları da burada ziyaret edilebiliyor.

SAN BLASS

Cusco’nun bence en güzel bölgesi San Blass. Cusco Katedral’inin arkasındaki daracık, dik Arnavut kaldırımlı sokaklarından tırmanarak çıkıyorsunuz. Sağlı sollu hediyelik eşya dükkanları ya da gizlenmiş rengarenk bir çarşı karşınıza çıkıveriyor. Yokuşun sonunda küçük San Blass Kilisesi yanında havuzlu parkı etrafında çarşısı ile çok güzel ve huzurlu bir yer.

Hemen ilerisinde “Mercado de San Blass” yani kapalı pazar yeri var. Çiğ sebze, meyve, et, süt ürünleri satıldığı gibi çoğunluğunu kadın aşçıların oluşturduğu stantlarda pişmiş yerel lezzetler, meyve suları, nefis tostlar da bulunuyor. Şehirde olduğumuz zamanlarda, nerdeyse her öğlen mutlaka buraya gelip karışık meyve sularımızı yudumlayıp lezzetli sandviçlerinden yedik.

CUSCO’DA EVLİLİK

Henry’e Cusco’daki evlilikleri de sormuştuk. Genellikle Cumartesi günleri öğleden sonraları Plaza de Armas etrafındaki kiliselerde oluyor demişti. Bugün de cumartesiydi. Hava çok güzeldi. Bütün turistler Plaza de Armas’ta oturmuş dinleniyorlardı. Gözlerimizi dört açıp etrafa bakmaya başladık. Birden caddede karşıdan karşıya geçen bir çift gördüm. İşte beklediğim çift! Katedralin önünde fotoğraf çektirmek için gelmişlerdi. Orta yaş üstü, çok sempatiklerdi. Demek ki nikahlar yakında bir yerlerde kıyılıyordu. Etrafımızdaki kiliselere bakarak ilerledik.

Veee Iglesia de la Merced’in önünde nikahtan çıkmış fotoğraf çektiren bir kalabalık vardı. Ben onlarla ilgilenirken Sinan kiliseyi incelemiş. Koşarak geldi. “Hadi koş. Yeni çift geliyor” diye müjdeyi verdi. Derhal kapıdaki yerimizi aldık.

Biraz sonra süslenmiş 1940’lardan bir otomobil geldi. İçinden çok genç, güzel bir gelin, yanında kendinden çok büyük, yaşlı bir adamla indi! Bu güzel kız, bu yaşlı adamla nasıl evlenecekti? Kesin adam zengin, kızı satın almış diye düşündük. Hani kızla konuşabilsek gidip “Bir daha düşün. Emin misin? Önünde uzun bir hayat var. Acele etme!” demek istedik. Güzel gelin, yaşlı adamın kolunda Kiliseye girdi. Biz de peşinden. Salon çok güzel süslenmişti. Gelin de çok güzeldi. Ama genç kız için içimiz sızlıyordu. Mihraba geldiklerinde Rahip ile aile fertleri karşıladılar. İşte o sırada inanılmaz bir şey oldu! Kürsünün önünde yaşlı adam, genç kızı, yakışıklı bir genç adamın yanında bıraktı. Geri çekildi. İşte o zaman ayıldık. Yaşlı adam kızın babasıydı! Hiç aklımıza gelmedi. Nasıl rahatladık, nasıl mutlu olduk. Sanki bize dünyaları verdiler.

Genç çiftimizin nikahları kıyıldıktan sonra kilisenin kapısından çıkarlarken üstlerine aynı bizim gibi pirinç, şeker tarzı bir şeyler attılar.

Daha yapılacak işimiz vardı. Huzurlu, mutlu bir şekilde törenden ayrıldık.

CUSCO SANAT MERKEZİ

Kombine biletimize “Centro Qosqo de Arte Nativo” yani “Cusco Sanat Merkezi”nde saat 18:30 – 20:00 arasındaki gösteri de dahildi. Bizden kaçar mı? Yerler numarasız olduğu için koşarak gidip kuyruğa girdik. Perulular çok rahat, çok geniş insanlar. Gişe görevlisi geç geldiği yetmezmiş gibi iki saat bilgisayarını açamadı. Kapı görevlisi hiç ortalarda yoktu. Sonra nasıl olduysa birden kapılar açıldı. Hurra içeri daldık. Mümkün olan en iyi yere oturup oyunları izlemeye başladık. Güya seyrettiklerimiz Peru halk dansları ama geçmişten hiç bir iz taşımıyordu. Çünkü dansçılar sanki minik çocukların rondu gibi bir o yana bir bu yana gidiyorlardı. Yerel enstrümanlarla halk şarkıları da söylediler.

Genel olarak bakarsak renkli kostümler, dans, müzik falan iyiydi ama halk dansları, halk müziği derseniz işte orada “Durun!” derim. İspanyolların tarih sayfasından sildikleri uygarlıktan hiçbir şey kalmamış. Yaşar Kemal’in dediği gibi “O iyi insanlar, o güzel atlara binip gittiler…”. Gösteri bittiğinde saat 20:00 olmuş hava kararmıştı. Salına salına hostelin yolunu tuttuk. Turistik bölgede çok fazla sivil polis olduğundan Kaldığımız süre boyunca hiç bir olumsuzlukla karşılaşmadık.

Sevgili dostlar Cusco Şehrinin içinde ki gezimizi bitirdik. Gelecek yazımızda Cusco’nun çevresini geziyoruz. Hazırlanın sıkı bir tur var.

Şimdilik hoşça kalın.

Hayallerinize Dokunmanız Dileğiyle…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir