Şili Gezi Günlükleri 14 Punta Arenas

Amerika kıtasının en güneyindeki metropolü, Punta Arenas’ta hayallerimize dokunmaya devam ediyoruz.
Bir liman kenti olan Punta Arenas Magellan Boğazı’nın Güney Amerika kıtası kıyısında ve Tierra del Fuego Takımadalarının karşı tarafında yer alıyor.
Bu arada Magellan, boğazdan geçerken takımadalarda bulunan yerlilerin kıyıda yaktıkları ateşleri görüp, buraya Tierra del Fuego yani Ateş toprakları demiş. Yani Takımadalar ismini adalarda yakılan ateşten almış.

Punta Arenas

 

Punta Arenas’a dönecek olursak, konumu nedeniyle kıtanın öbür yüzüne ya da Antartika’ya gidecek olan gemiler mutlaka bu limanda malzeme ikmali yapıyormuş. Eskiden dünyanın en eski ticaret yollarından birinin durağıymış. Ta ki Panama Kanalı açılana kadar. Bundan sonra bölgede taş kömürü olduğu keşfedilmiş, İngilizler bölgedeki otlaklarda yetiştirmek üzere ilk defa koyun getirmiş (bu da Selknam ve diğer yerli halkların soy kırımına neden olmuş ya neyse) derken bölgenin sömürgeciler açısından gelişmesi devam etmiş.
Şili topraklarından Punta Arenas’a kara yoluyla geçmek imkansız. Buzullardan dolayı ulaşım yok. Ya Arjantin topraklarından geçerek geleceksiniz ya da gemi veya uçağı tercih edeceksiniz. (Carretera Austral yani Güney otobanı ile ilgili detayları bir önceki videomuzdan izleyebilirsiniz)

Biz de bu sevimli şehre Puerto Montt’dan keyifli bir uçak yolculuğuyla ulaştık. Hostelimize ulaşıp eşyalarımızı bıraktıktan sonra kendimizi şehrin sokaklarına attık. 2-3 katlı kolonyal binalar, büyük ve yeşil parklarıyla klasik bir şehir. Her zamanki gibi merkezde Plaza de Armas parkı var. Ortasında Hernando De Magallanes anıtı bulunuyor.

Plaza de Armas

1920’de Magellan Boğazı’nın keşfinin 400. yılı anısına yapılmış. Dikdörtgen kaidenin üstünde Magellan, sağında ve solunda Selknam yerlisi, diğer taraflarında ise deniz kızı ve dünya heykelleri var. 100 yaşında bir heykel olunca tabi bir de hikayesi var. Anıtın açılışının yapıldığı yıllarda, İspanyol bir denizci Ateş Topraklarını Tierra del Fuego’yu temsil eden Selknam yerlisinin ayağından çok etkilenmiş ve vücuduna dövmesini yaptırmış. Daha sonra Punta Arenas’a döndüğünde, “dövme bana şans getirdi” demiş. Ondan sonra heykelin ayağı fenomen olmuş. Ayak parmağını öpmeyenler şanslarını kaybediyorlarmış.

Bronz heykeli görünce bir tuhaflık olduğunu anladık. Sadece ayağı pırıl pırıl parlıyordu. Sıklıkla uğradığımız bu parkta mutlaka birileri Selknam’ın ayağını öpüyor, ona dokunuyor ya da fotoğraf çektiriyordu. Biz de aşağı kalmayalım iyi şansı yakalayalım dedik, öpmesek de Selknam’ın ayağına dokunduk.

Parkta, yerli halklara soykırım yaptığı kabul edilen Jose Menendez’in de büstü varmış ancak bizden 2 gün önce hükümete karşı yapılan gösterilerde kaidesinden alınarak bizim yerlinin ayağının altına atılıp “Jose Menendez ve Mauricia Braun katildir” yazısı yazılmış. Bizim gittiğimizde Menendez’in büstü yerine göstericilerin koyduğu Selknam büstünü gördük.
Geceleri bayağı bir patırtı koptuğu hakkında ev sahibimiz de bizi uyarmıştı. Olaylardan dolayı müzeler maalesef kapalıydı. Ama mezarlık açıktı.

Punta Arenas Belediye Mezarlığı

(Cementerio Municipal Sara Braun) Sara Brown Belediye Mezarlığı da denilen Punta Arenas Mezarlığı, dünyanın en güzel 10 mezarlığından biri olarak seçilmiş. Üstelik kaldığımız yere de yakın olunca fırsatı kaçırmadık. Bu ilginç mezarlık yaprak dökmeyen bir tür servi ağaçlarıyla süslenmiş. Yemyeşil devasa ağaçlar özenle şekillendirilmiş. Kişilerin maddi durumuna göre mezarların kimisi türbe şeklinde yapılıp, heybetli mermer heykellerle süslenmiş, kimisi sade. Küçük çocuk ve bebekler için ayrı bir yer yapmışlar onların mezarları renkli çitlerle çevrilmiş. Mezarlık alanı tertemiz, çalışanlar etrafta dört dönüyor.
En ilginç mezarlık doğa üstü güçleri olduğuna inanılan kimliği bilinmeyen bir yerliye ait. (Yerlinin Selknam halkından olduğunu düşünüyorum) (Indio Desconocido) Mezarlığa gelen herkes mutlaka onu ziyaret ediyor. Çiçeklerle süslenmiş olan mezarın etrafı dilekleri gerçekleşenlerin teşekkür plaketleriyle çevrili.

Sara Braun

Şimdi gelelim 4 hektar alanı mezarlık yapılması için bağışlayan hayırsever ablamız Sara Braun’a. Belediyeden ufak bir ricası olmuş. Ana giriş kapısından kendisinin dışında kimsenin girmemesi. Ablanın kendisini gördüğü noktaya, hırsa bakar mısınız… Bu nedenle 22 Nisan 1955’te ölümünün ardından yapılan cenaze merasiminden sonra ana kapı kapanmış. (Tabii Kraliçe) O zamandan beri ana kapı kullanılmıyor. Yan kapılardan giriş çıkış yapılıyor. Her yıl 1 Kasım’da mezarının açıldığı ve makyajının tazelendiği hakkında da bir efsane var. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Yapıyorlardır!
Punta Arenas Şehri tarafından (Benefactora Pública) Kamu Hayırseveri olarak onurlandırılan ablamızın bölgede yaşayan yerli halk Selknamlarla kesişen hayatına ufak bir bakış atalım. 1862 Letonya doğumlu olan Sara Braun Yahudi bir aileden geliyor. Braun Ailesi, Rus İmparatorluğunun Yahudilere karşı uyguladığı şiddet politikasından kaçarak, değişik ülkelere göç etmiş. En son Punta Arenas’a gelip Selknamların başına bela olmuş.

Sara’nın yükselişi Denizcilik Patronu José Nogueira’yla evlenmesiyle başlamış. Birlikte ticaret imparatorluğu kurmak için çalışmışlar. 6 yıl sonra eşinin vefatıyla imparatorluğun başına geçmiş. (Ben boşuna Kraliçe demedim.) Abisi Mauricio Braun ve José Menéndez (Mauricio Braun’un kayınpederi) ile birlikte (Sociedad Explotadora de Tierra del Fuego) Tierra del Fuego Sömürü Derneğini kurmuş.

Koyun yetiştirmek için arazilerini çevirdikleri çitlerin inşası göçebe halka engel olunca, Selknamlar temel besin kaynaklarından bir tür lama olan guanacolara erişememişler. Onlar da beyaz guanaco dedikleri koyunları avlamışlar. Bu arada hayvan çalmaktan tutuklanan bir grup Selknam, gardiyanlarını öldürüp kaçınca olanlar olmuş. Sömürü Derneği yerli halkı bölgeden çıkarmak için Şili Hükümetinden izin almış. Hükümeti de arkalarına alan Mauricio Braun ve José Menéndez Selknamların ipini çekmiş. İnsan avı gibi akla hayale gelmez korkunç şeyler yapmışlar.

Ateş olsa cürümü kadar yer yakar. Ne kadar toprakları vardır ki bunların diye düşünebilirsiniz. Derneğin Şili ve Arjantin topraklarında bulunan arazisi 1.000.000 hektardan daha fazlaymış. (Kıbrıs Adasından daha büyük bir alanı gözünüzde canlandırabilirsiniz.) Ancak 21. yy.da Selknam halkına soykırım yapıldığı, Braun ve Menéndez ailelerinin de bu soykırıma karıştığı açıklanabilmiş.
Sara Braun’un ölümünde, Patagonya’nın hayırsever vatandaşı olarak bayraklar yarıya indirilip, iş yerleri kapatılarak yas tutulmuş. Çok iyi kalpli olduğu için yaşarken yaptığı yardımların dışında, eğitim ve bakıma muhtaç olanlar için kurulacak vakıflara Sömürü Derneği’nin hisselerinden bırakmış.
Benim anladığım Sara Braun’un, Yahudi olmalarından dolayı Rus İmparatorluğundan gördüğü şiddet ve zalimliği kendilerinden zayıf bir halka yansıttığı ve yardımsever kimliğine bürünerek bunları kamufle etmiş olduğudur.

Şehrin ortasında bulunan (Palacio Sara Braun) konağının alt katı kafeye çevrilmiş, üst katı ziyaret edilebiliyormuş. Gittiğimizde hükümete karşı devam eden protestolardan burası da nasibini almış alt katın camları kırılmıştı. Bina komple kapalıydı. Sadece dışarıdan fotoğrafını çekebildik.

Nao Victoria Müzesi

Şansımıza bir müze açıktı. Limana yakın, Magellan Boğazında bulunan (Museo de Sitio Nao Victoria) Nao Victoria Müzesi. Müzede 4 geminin reprodüksiyonu bulunuyor. Bütün gemilerin içi ziyaret edilebiliyor. Bunlardan ilki müzenin de adını aldığı Magellan’ın amiral gemisi Victoria. Magellan 5 gemi ve toplam 270 kişilik mürettebatıyla Sevilla’dan ayrılmış. Kendi gemisi olan Nao Victoria’nınsa 42 kişilik mürettebatı bulunuyormuş. Magellan’ın (fark etmese de) Güney Amerika’yı keşfedip Filipinlerde zehirli okla vurularak öldürülmesinden sonra yönetimi (Juan Sebastián Elcano) Kaptan Elcano ele almış. 21 kişilik mürettebatıyla gemiyi sağ salim İspanya’ya ulaştırmış. Diğer gemiler seferi tamamlayamamış. Böylece dünyanın çevresini başarıyla tamamlayan ilk gemi Victoria olmuş

.
2. gemi Darwin’in arkadaşlık ettiği Kaptan Robert Fitzroy’un meşhur gemisi HMS Beagle. Aslında 10 toplu bir savaş gemisiymiş ve Kaptan 74 mürettebatla yola çıkmış. Araştırmalarını tamamlayıp geri dönmeleri 5 yıllarını almış.

3.gemi Gulet Ancud, Şili Hükümeti tarafından Magellan Boğazı üzerinde egemenlik elde etmek ve koloni kurmak için 20 erkek, 2 kadın, 1 çocuktan oluşan grubu götürmüş. Başlarından ilginç olayların geçtiği yelkenli bir gemi.

4. süyse James Caird isimli bir filika. Onun da çok ilginç bir hikayesi var. Sir Shackleton’un (Trans-Antarktika) Güney Kutbu Seferi sırasında gemisi bir buz dağına çarparak batmış. Mürettebat cankurtaran filikalarıyla en yakın adaya ulaşmış. Herkesi adadan kurtarmak için Sir Shackleton 2 adamıyla birlikte James Caird adını verdiği en sağlam filikasıyla yola çıkmış. 17 gün süren yolculuklarında filikaları alabora olsa da Güney Georgia kıyılarına ulaşıp, dağları aşarak bir balina avcılığı istasyonuna ulaşmış. Daha sonra da tüm mürettebatı adadan sağ salim kurtarmış.

Magallanes Ulusal Resev

Şehrin hemen yanında bulunan (Magallanes National Reserve) Magallanes Ulusal Reserv Parkında rehber eşliğinde trekking yapmayı da ihmal etmedik. Karlar altında bulunan Patagonya ormanındaki yürüyüşümüzde rehberimiz endemik lengas, coigues ve murtilla gibi ağaçları ve florayı tanıttı. En ilginç olanı (pan de indio-hongo de Darwin) yenilebilir bir mantar çeşidi olan Darwin mantarı. Mevsimi uygun olmadığı için burada çok iyi gözlemleyemedik ancak daha sonra Arjantin’de bunlardan çok gördük. Şili’de daha çok salata olarak tüketildiği halde, Arjantin’de yenilmiyormuş.
Puma, (Crested duck) güney amerika tepeli ördeği, beyaz baykuş gibi bölgede yaşayan endemik hayvanlar da varmış fakat karşılaşmadık.

Rio de las Minas nehrinin oluşturduğu derin vadiyi, nehri, Magellan boğazını ve şehri panoramik olarak seyir terası gibi güzel bir tepeden gördük. Çok kuvvetli bir rüzgar vardı acele bir kaç fotoğraf çekip uzaklaştık
Bu yürüyüşümüzle birlikte Punta Arenas gezimizi tamamladık. Gelecek videomuz da Penguen kolonilerinde buluşmak üzere sağlıkla kalın.

Şimdilik hoşça kalın

Gülçin Soytutan / Hayallerime Dokunmak, Youtube kanalımızdan da bu gezimizin videosunu izleyebilirsiniz. Bize destek vermek için Youtube ailemize siz de katılırsanız çok seviniriz 🤗

Hayallerinize dokunmanız dileğiyle…. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir